Sıra Kyoto’da. Nereleri gezdik gördük, hepsini anlatacağım bir seriye başlayalım! 🙂 Yalnızca 2 günde Kyoto’da nereler görülebilir, neler yapılır?
Otele vardığımızda tatsız bir sürprizle karşıladı ilk olarak Kyoto bizi.
Otel görevlisi internetten alınan fiyatın sabit olmadığını, ödememiz gereken yaklaşık 10bin yen daha olduğundan bahsetmeye başladı. Sinirlerimiz tavan yapmış şekilde kendisiyle anlaşılamayacağını anladık ve en azından çantalarımızı daha sonra almak üzere bırakmak konusunda hem fikir kalabildik.
Buralarda turistik gezi yapacaksanız her konuda algınız açık olsun. Her adımda bir yolunu bularak daha fazla ödetme peşinde olanlar bolca ne yazık ki. Birimizin Japon olmasına rağmen yapabiliyorlar bunu, siz düşünün…
Otel konusunu akşam düşünmek üzere kapatıp bir bisiklet kiralama dükkanı buluyoruz. Günlük olarak kiraladık bisikletlerimizi. En ucuz yöntem bu. Çünkü çoğu yere tren bulunmuyor. Otobüs saatlerini beklemek zaman kaybı ve taksi çok pahalı!
Bisiklet dükkanındaki abimiz birer harita verdi elimize. Yola düşmeden önce nerelere gitmek istediğimize karar verdik bu harita ile.
Belli başlı ve en özel yerleri görmeye karar verdik. Her yerde gördüğümüz tapınaklar yerine farklı olanlar gibi…
Bunlardan ilki için yola düştük. Fakat yolda giderken bile o kadar çok tapınak var ki yol üstünde… Kırmızı ışık beklerken bakıp geçtik. 🙂
İlk durağımız Kinkaku-ji (Temple of the Golden Pavilion). Biletlerimizi alıp park içinde dolaşa dolaşa ilerleyip yapının olduğu alana geliyoruz…
Üç katlı bir yapı olan Zen Tapınağı, ziyaretçiler arasında oldukça popüler.
Üstteki iki kat saf altın bir tabaka ile kaplı. Yapının ana amacı, Buda’nın kalıntılarının saklanması. En üst katta tipik bir Çin mimari stili mevcutken, ikinci kat Zen tarzında ve zemin kat shinden-zukuri tarzında yapılmış.
Tüm tapınak, önünde Mirror Pond (Ayna Göleti) adı verilen bir gölet bulunan güzel bir bahçe ile çevrili… Havuzdaki taşlar Budist dönemini temsil ediyormuş. 1987 yılında tapınağın bazı kısımları daha kalın altın ile kaplanmış ve tapınağın iç kısmı 2003 yılında yeniden yapılmış.
Bina ardından bahçesinde dolaşırken gözümüze çarpan alanlar… Dua ve şans için para atıp taşın önünde duran çanağın içine denk getirmeye çalışıyorlar.
Onlarca var içeride bunlardan. Ve önleri insan dolu!
Not: Kyoto macerasına her gün yeni bir yazı ekleyerek uzunca bir gezi hikayesi anlatacağım size. 🙂
Devamına buradan ulaşabilirsiniz; Tapınaklar, Kimonolar, Last Samurai ve Kyoto – 2