En azından katlamayı tamamlamıştım. Buraya kadar her şey normal ve kolayken bundan sonra zorlaşacaktı işler asıl olarak.
Katlama işleminden sonra ortada kalan boşluğu doldurmak için kaynak yapmamız gerekiyordu.
Kollar sıvandı, çalışanın da yardımıyla kaynak işlemine başlandı.
Bu işlemin ardından yüzük ölçümüze uygun hale gelene kadar özel çekiçle boyutlarını ayarlamamızı istedi.
Ben eşimin yüzüğünü yapıyordum, o benimkini ki burada şanslı olan bendim kesinlikle :))
Bu işlem sırasında yüzük aynı zamanda yuvarlak şeklini de alacaktı. Ve bu da tamamlandı! Bir kat cilalamayı da bunun hemen ardından yaptık.
İşin asıl zor kısmına gelmiştik. Seçtiğimiz tasarımı kendi yüzüklerimize yapmamız gerekiyordu.
Mağaza çalışanı nasıl yapmamız gerektiğini anlattı… Çok fazla vurmamamızı, çiziklere yol açabileceğinden bahsetti. Buraya kadar hepsini yapmışım, bunu mu yapamayacağım diyerek işe giriştim.
Sonlara doğru boyut bir türlü büyümeyince kendimi kaybetmiş olabilirim. Korkulan oldu. Yüzüğün yüzeyinde çizikler oluştu. Üstüne üstelik bir de nasıl bir kendini kaybedişse yüzük aşırı büyük oldu! Çalışan boyutu ayarlamaya uğraşırken ben de bir yandan özürler dileyip duruyordum.
Ardından son işlemler olarak yüzük içerisine yazılacaklar yazıldı ve final cilalaması da yapıldı. Şahane bir deneyimdi. Aşırı kibar ve yardımcı çalışana gönülden teşekkürler…
Sizin de yolculuğunuzda ola ki yolunuz düşerse bir uğrayın derim; Tsuibu Tokyo. 🙂
Sonunda boyut da, tasarım da tam istediğimiz gibi oldu. Herhangi bir seri üretim değil, kendimizden vakit ve emek vererek yaptığımız yüzükleri birbirimizin parmağına taktık. 🙂 Eşimin yüzüğündeki çizikler ise birbirimizin yüzüklerini ayırmamızda yardımcı oldu sadece…