Görsel; otakuusamagazine.com
Japonya’ya dair en belirgin kültür parçalarından biri manga. Ünü, Japonya sınırlarını aşarak tüm dünyaya yayılan manga, gün geçtikçe dünya çapında yeni hayranlar kazanmaya ve büyüyen bir kültür olmaya devam ediyor.
Tarih
Manga tarihinin 12. yüzyıla kadar uzanan parşömenlere dayandığı söylenir. Hatta, sağdan sola okuma stilinin temelini de oluşturduğu düşünülmektedir.İlk manga, Chouju-giga (鳥 獣 戯 画) adı verilen ve hareketli hayvanları gösteren kitapla 13. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış.
Bu kitapta kullanılan çizimlerde karakterlere, kalın ve dinamik vuruşlarla hareket katılmış. Bu teknik, moden Japon mangasını karakterize eden ve Edo Dönemi’nde Toba-e (鳥羽 絵) sanatçıları tarafından benimsenen bir akım olmuş.
Karikatürle sınırlanan Toba-e stili, çizimin etrafında dinamik bir ortam yaratmak için ışığı manipüle eden bir teknik.
¨Manga¨ kelimesinin ilk ortaya çıkışı ise 1790’lara dayanıyor. 20. yüzyılda ise daha fazla anlam kazanmış. İkinci Dünya Savaşı sırasında propaganda için kullanılan manga, Japon görsel sanatının en önemli sembollerinden biri haline gelmiş. Edebi endüstride bir patlama yaratarak dünya çapında ünlenmiş.
1969’da bir grup kadın manga sanatçısı (daha sonra ¨Magnificent 24s¨ olarak da bilinen ¨24. Yıl Grubu¨ olarak adlandırıldı ), ¨shōjo manga¨ akımını oluşturmuş. Shōjo manga, genç kadın okurları hedefleyen romantik ilişki ve duyguların yanı sıra kadın kahramanlara yer verilen bir akım. Türkiye’de de oldukça popüler ola Sailor Moon da bu akıma ait bir parça…
Erkekler, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en eski manga okuyucuları olmuşlar. 1950’lerden itibaren shōnen manga, robotlar, uzay yolculukları, aksiyon ve macera konuları üzerine yoğunlaşmış.
Benzersiz Özellikler
Genellikle, yaklaşık yüz sayfa civarlarında olan Japonca manga, genellikle küçük boyutlarda ve sağdan sola okunur.
Çoğunlukla siyah beyaz, çok özel dinamiklere sahiptir. Renksizliklerine rağmen, özel aydınlatmalar, ayrıntılı arka planlar ve daha fazlası…
Tüm bunlar, Avrupa’da ve Amerika’da kullanılan tekniklerden oldukça farklıdır.
Hikayelerin biçimi ile de kendine hastır. Çünkü manga genellikle bölümlere ayrılır, hatta bir çok cilde sahiptir. Örneğin oldukça popüler bir manga olan Masahi Kishimoto, 72 ciltten sonra sona ermiş…
Çizim tarzı 1980’lerde (yuvarlak yüzler, büyük gözler vb.) oldukça tutarlı olmasına rağmen, bu günlerde vuruşlar daha çeşitli ve her mangaka’nın (manga çizeri) kendi çizme yolları vardır. Gerçek bir sanatçı olan mangaka (漫画家), sadece çizimleri değil arkalarındaki hikayeyi de yaratır… Dünya çapında ünlü mangakalara, Dragon Ball’un yaratıcısı Akira Toriyama ve Death Note’u kaleme alan Takeshi Obata örnek gösterilebilir.
Editörler, mangaka kariyerini, bir ön yayın dergisinde bir yer vererek güçlendirir. Bu dergiler, Japon manga endüstrisi için çok önemlidir çünkü manganın yayınlanıp yayınlanmayacağını belirler.
Manga ve Anime Arasındaki Fark Nedir?
Anime, Japonya’dan çıkarak tüm dünyaya yayılan tüm animasyon türleri için bir başka terimdir. Çoğu insan ¨anime¨ kelimesini duyduğunda, Dragon Ball Z ve Sailor Moon gibi manga serilerinin uyarlamalarını düşünür. Her iki televizyon programı da, 1990’larda batı ülkelerinde yayınlandıktan sonra Japon anime popülaritesini artırmış.
Bir manga serisi yeterince popülerse, hem Dragon Ball hem de Sailor Moon’da olduğu gibi bir animeye dönüştürülebilir. Bazı durumlarda da, bunun tersi görülür; popüler bir orijinal anime, manga uyarlaması olarak hazırlanabilir.
Ancak her iki terim de farklı sanatları ifade eder. Anime, animasyon; Manga ise basılı bir sanattır.
Herkes İçin Farklı Türler
Çok popüler, Japon manga geniş bir kitleyi hedefliyor. Çocuklardan iş adamlarına dek ilgi çekici birçok tür bulunur. İşte bunlardan bazıları:
- Shoujo : genç kadınlara yönelik bu tür manga genellikle romantik ilişkileri idealleştiren samimi aşk hikayeleri etrafında döner.
- Shounen : shoujo’nun karşısında, bu tür manga erkek gençlere yöneliktir ve genellikle genç bir kitlenin arkadaşlık veya cesaret gibi ilişki kurabileceği ahlaki değerlere sahip macera hikayeleri içerir.
- Seinen : Bu manga daha olgun bir kitleye odaklanıyor. Hikaye, shounen manga’dan daha derin ve daha psikolojik olma eğilimindedir.
- Josei : yetişkin kadınlara yönelik bu hikayeler genellikle günlük yaşamdan ilham alıyor. İş sıkıntılarının yanı sıra shoujo manga’da olduğundan çok daha gerçekçi romantik ilişkiler içeriyor.
- Shonen-ai – shoujo-ai : platonik eşcinsel ilişkiye odaklanan manga.
- Yaoi – yuri : yukarıdakilerden daha az platonik olan yaoi hikayeleri erkek eşcinsel ilişkisine odaklanır ve genellikle kadınlar arasında çok popülerdir. Yuri hikayeleri ise kadın eşcinsel ilişkisi ile alakalıdır.
- Hentai : pornografik manga türü.
Çok çeşitli türlere sahip mangaların ortak özelliği ise Japon kültüründen ilham alıyor olması. Japon günlük yaşantısına dair izler görmek isterseniz Manga kültürüne adım atmaya ne dersiniz?