Zaman kısıtımız nedeniyle iki tercih arasında seçim yapmak durumundaydık.
Biri dağın tepesindeki siyah yumurta yapılan yerler. Diğeri yine dağın tepesindeki bir tapınak.
Siyah yumurtaları Hakone’nin her yerinde görüp alıştığımız için ve yapılışını da bildiğimiz için (kaplıca suyunun sıcak buharında saatlerce bekletiliyor. taşlar üzerinde tutulurken kabukları siyah rengini alıyor.) biz ikinci seçenek ile ilerledik.
Bir başka tapınak görmek üzere yola çıktık.
Biletlerimizi alıp teleferiğe atladık ve yukarı doğru tırmanışa geçtik. Korkudan ölürken yukarı doğru yaklaştıkça bir de sallanmaya başlayan teleferik içinde manzarayı izleyerek rahatlamaya çalışırken nihayet tepeye vardık. 1356 metre yükseklikte! Aşağıda yaklaşık 5 derecede olan hava sıcaklığını yukarı vardığımızda teleferikten inmeden önce yapılan uyarı ile öğrendik; -2. Dakikalar içerisinde 7 derece düşen sıcaklık…
Teleferikten inince tepede görünen tapınağa doğru yürümeye başladık. Hava kötü olduğu için yerler çamur. Dikkatle ilerliyoruz…
Tam tapınağın arka tarafında zen taşlarını bulduk. Biz de bir kaç taş taş üstüne koyup tapınağın ön tarafına geçtik…
Çok güzel… Uzun yıllara direnmiş. İçeride tek bir görevli bulunuyor.
İsmi; Hakone Mototsumiya Tapınağı olarak geçiyor. Kökeni 2400 yıl öncesine kadar gidiyormuş. Önemli bir dağ tapınağıymış.
Antik çağlardan beri dağ tanrılarının ilahi bir alanı olarak kabul ediliyor ve “gökyüzü tapınağı” olarak biliniyor. Ön tarafta hemen solda yer alan taş, ¨Baku Seki¨ olarak adlandırılıyor ve üzerinde bir ipi var. Tanrı’nın, Hakuba’ya bir at ile bu kayaya indiği söyleniyor. Taş üzerinde bir delik var, bu bir atın toynak izi ve bu delikte biriken su kuraklıkta bile varlığını sürdürüyormuş. 7 ünlü taştan biri olduğu söyleniyor…
Yeni yıl yaklaştığı için içerisi kalabalık. Ellerinde özel defterleriyle buranın el yazmasını almak için görevli önünde sıra olmuş insanlar… Bizim böyle bir derdimiz olmadığı için daha çok hiking olarak değerlendirip dışarıda yürüyüşe geçtik…
Manzara havanın soğuğuna inat çok güzel… Hava açık olduğunda Fuji San’ı görebileceğiniz bir nokta…
Dönüş yoluna sıra gelince teleferik binasının ne kadar eski olduğunu farkediyorum. Yine bir korku doldu içime!
Neyse diyerek video çekmeye ve dikkatimi buna vererek korkumu yenmeye çalıştım!