Havanın aşırı sıcak olduğu bir gün kendimi Yokohama sahildeki Yamashita Park’a attım.
Minik atıştırmalıklar ve bolca soğuk içecekle birlikte elbette…
Biraz dinlendikten sonra, daha önce mart ayında geldiğimde sadece bakıp geçtiğim, park içindeki bir bölüm geldi aklıma. Bir gül bahçesi aslında fakat mart ayı olduğu için hiçbir şey yoktu tabi. Bir de haziran ayında gidip bakayım dedim. 🙂
Yamashita Park’ın Tarihi
1923 yılında Büyük Kanto Depremi ardından bir yeniden yapılanma projesi olarak hayata geçirilmiş. Yaklaşık 5 yıllık inşaat ardından 15 Mart 1930’da, Japonya’nın ilk ¨rinkai parkı¨ (sahil parkı) olarak tamamlanmış. Yaklaşık 74.000 metrekarelik bir alana sahip bu park.
Bu geminin hemen önünde bulunan kocaman bir park aslında Yamashita Parkı. Bu parkın içerisinde, ¨Mirai Gül Bahçesi¨ bulunuyor. Mirai, ¨gelecek¨ demek.
Yokohama gelişimi ve dünyaya açılmasından tutun, günümüze dek gelen bu gül bahçesi ve güller Yokohama’nın sembolü. Şehir büyümeye devam ederken, bu güller de geçmiş ile gelecek arasındaki köprü olmaya devam etmiş.
Erken Showa döneminde Seattle tarafından bağışlanan güllerin dikilmesi ile oluşmaya başlamış. Şu sıralar yaklaşık 160 tür ve 1900 güle sahip bir bahçe.
Ortada bulunan havuz kenarındaki banklarda biraz serinledikten sonra çiçeklerin arasına yeniden dalabiliriz!
Park boyunca farklı güzellikteki çiçekler ve farklı hikayelere sahip anıtlar burada izleyicilerini bekliyor…
Örneğin bu, bronz kız izci heykeli; 1962 yılında Amerikan İzci hareketinin 50. yıldönümünü anmak için Japonya İzci grubuna bir dostluk anısı olarak sunulmuş.
Hemen arkasında NYK Hikawamaru gemisinin manzarası ile duruyor burada.
Yıllar sonra bu heykeldeki 2 kadın yeniden buluşmuş ve şunları söylemişler;
¨İzci Kızların sahip olduğu bağlar asla kırılmaz… İzciler, dünyanın dört bir yanındaki dostlardır. Dostluk heykeli durduğu sürece, dostluğumuz da tüm sınırların ötesine geçecek.¨
Yolunuz düşerse ziyaret etmekten ve bu renkleri keşfetmekten geri durmayın. 🙂
Nerede?