Japonya’da volkanik dağların ve depremlerin yoğunluğu malum. Ülkede bir çok aktif volkan da bulunuyor. Hal böyle olunca bu dağlar hakkında bilinmesi gereken önemli bilgiler de bir hayli fazla oluyor.
Japonya’da Volkanların Kökeni
Japonya, Pasifik Okyanusu’nu çevreleyen sismik olarak aktif bir grup ülkeden oluşan ¨Pasifik Ateş Halkası¨ olarak bilinen deprem kuşağının bir parçasıdır. Bu ülkeler genelde tektonik plakalar arasında sıkışmış durumda olduklarından, genelde sayısız volkandan oluşuyorlar. Ayrıca Japonya, aslında dünyada en çok aktif yanardağ bulunan ülkelerden biri.
Japonya’nın çoğu hem en düşük hem de en yüksek noktasında volkanik aktiviteler nedeniyle volkanik materyaller bulunuyor. Kaşifler, bilim adamları ve turistler Japonya’daki çoğu dağın üzerinde volkanik kökenli kayalar bulabileceklerinden emin olarak buralara gidiyor. Bunun yararları ve dikkat çekici olmasındaki sebepler, yürüyüş ve keşif konusunda sunduğu manzaralar ve ve onsen yani kaplıcaların bolca bulunması.
Oregon Eyaleti Üniversitesi’nde hazırlanan bir rapora göre, bugün Japonya’nın kara alanının çoğu, kıtalar şekillenmeye başladığında denizin altındaymış. Fakat volkanik faaliyetler nedeniyle Japonya adaları bugünün görülebilen hale gelmiş.
Japonya tarihi boyunca, volkanik patlamaların yol açtığı felaketler oldukça korkutucu. Bu kadar çok aktif volkana yakın yerleşim yeri olması nedeniyle bu durum sonuçları ağır olmuştur. Fakat gelişen teknolojiler ve özellikle Japonya’nın afetler konusundaki hassasiyeti düşünüldüğünde, Japonya’nın, sadece volkanik patlamaları izlemekle kalmayıp aynı zamanda volkanik faaliyetlerin deprem, tsunami gibi sonuçlarına da yakından bakmak için özel sistemleri bulunuyor. Erken uyarı sistemlerine sahipler ve ülke çapında yüzlerce sensör bulunuyor. Zamanla yapıları depreme ve tsunamiye güvenli hale getirmekte ön ayak olmuş sistemlerdir bunlar.
Böylece, Japon mühendisler ve bilim adamları bir yanardağın davranışına dayalı verileri, volkanik aktiviteleri tahmin etmeye yardımcı olabilecek teknolojiler geliştirmişler.
Bilim adamları, bir volkanın patlama için olgunlaştığı zamanın uzunluğu, volkanik patlamaların dönüş süreleri gibi belirtileri ölçmek için araçlar geliştirmişler. Bir patlama nedeniyle volkanlar geciktiğinde, yetkililer çevredeki güvenlik önlemlerini yakından takip ederler…
Japonya’da Aktif Yanardağlar – Kaç Yanardağ Var?
Japonya’da toplamda yaklaşık 110 aktif yanardağ bulunuyor. Listedeki 47 yanardağ patlama potansiyeli nedeniyle hükümet tarafından yakından izleniyor. Bu nedenle özellikle önemliler çünkü birçok aktif yanardağ yüksek nüfuslu kasaba ve köylerle çevrili.
Hareketsiz Yanardağlar
Aktif yanardağların yanı sıra, Japonya’da önemli bir süre patlamamış hareketsiz volkanlar da bulunuyor. Hareket olmadığı için hareketsiz oldukları kabul ediliyor fakat tekrar patlama olasılıkları da göz ardı edilmez. Ayrıca bu hareketsiz volkanların bir çoğu artık dağ olarak kabul ediliyor ve güzel manzaraları ile turistik olarak oldukça ilgi görüyor.
Fuji Dağı da Japonya’da her yıl binlerce turist çeken ve günümüzde bir dağ olarak kabul edilen eskiden aktif yanardağlardan biri ve muhtemelen en ünlüsü.
Volkanik Patlamalar Sırasında Güvenlik İçin Hatırlanması Gereken Önlemler
Japon hükümeti uzun yıllardan beri vatandaşların güvenliğini sağlamak için volkanik aktiviteleri izleme araçları geliştirmiş ve izleme merkezlerini artırmış. Ayrıca volkanların yakınlarında yaşayan sakinlere eğitimler ve seminerler veriliyormuş. Böylece herkes bir volkanik patlama beklendiğinde nasıl önlemler alabileceğine dair bilgi sahibi olmuşlar…
Bu konuda volkanların yakınlarında yaşayan herkes için birkaç önemli hatırlatma şöyle;
Patlamadan Önce:
Bir yanardağdan çoook uzakta yaşarken bile haberdar olmak oldukça önemlidir. Yanardağın mevcut durumu hakkında detaylı bilgi verecek haberler devamlı olarak yayınlanır. Bu süreçte, aileler için yeterli maske, gözlük, giysi, su ve yiyecek içeren tahliye çantaları hazırlığı yapılması önerilir.
Patlama Sırasında:
Tehlike bölgesinde yaşayan ailelerin, yerel makamların tahliye çağrısına kulak vermeleri gerekir. Herhangi bir patlama ardından yıkımın büyük olması kaçınılmaz olacağı için şehrin acil durum ve tahliye planlarını mutlaka takip etmeli ve aile güvenliği için yetkililerle işbirliği içinde olunmalı.
Volkanların yakınında ancak tehlikeli bölge dışında yaşama durumunda, kül soluma ihtimali sağlık için tehlikeli olacağından, mümkün olduğunda iç mekanlarda, camları kapatarak kalmak öneriliyor.
Patlama Sonrasında:
Eve yeniden dönmenin güvenli olup olmadığını öğrenmek için devamlı olarak uyarıları dinleyin. Evden ayrılmadan önce uzun kollu giysiler, maske ve gözlük takmayı ihmal etmeyin. Ayrıca evlerin çatılarını kaplayan küllerin de dikkatlice süpürülmesi gerekir. Tüm bu temizlik sırasında da korunma önlemlerini ihmal etmeyin.
Kapak Fotoğrafı; erikastravelventures.com