Çocukluğumuzdan beri aşina olduğumuz bir şey aslında. Her ne kadar adına diğerleri gibi ¨çizgi film¨ deyip geçmiş olsak da büyüyünce aslında diğer çizgi filmlerden ayrıştığını anlıyoruz. 🙂 İşte bunlar hep Anime!
Anime (アニメ), ¨animasyon¨ kelimesinden türetilmiş bir kelime. Her ne kadar Türkiye gibi Batı ülkeleri sadece Japon yapımı animasyonlar için bu kelimeyi kullansa da, Japon halkı tarafından yapım ülkesine bakılmaksızın tüm animasyonlu çizimleri tanımlamak için kullanılıyor.
Japon animesi ve Batı animasyonu arasındaki temel fark, animenin çocuklar kadar yetişkinleri de hedeflemesi. Türkiye’de ¨çocuk işi¨ olarak görüledursun, buralarda her yaştan seveni var. 🙂
Ayrıca, sahip yapım şirketleri, yönetmenlerden seslendirmecilerine kadar Batı’dakilerin aksine sanatçı olarak görülüyor ve toplumda büyük saygı ve üne sahip oluyorlar…
Tarihi
Anime tarihi, 1900’lerin başında, birçok Japon sanatçının Batı animasyonundan etkilendiği ve Japonya için yerel içerik oluşturmaya karar vermesine kadar uzanıyor. O zamanlar bu çok zordu çünkü malzemeler çok pahalıydı. Üstelik Japonya, doğal afetler ve daha sonra savaşlar nedeniyle ekonomik krizler yaşıyordu.
1940’larda Japonya’da, hükümet tarafından desteklenen ilk animasyon filmi yayınlandı. Savaş sona erdiğinde, yıllar içinde manga, Japon halkının karşı karşıya geldiği durumlardan uzaklaşma yolu olarak popüler hale gelmeye başladı. Ardından bunu animeler izledi.
Savaş döneminde çoğunlukla Amerikan karşıtı propaganda açısından kullanılan animeler, savaş sona erdikten sonra 1945’ten sonra, dünyanın ikinci büyük animasyon üretici haline gelmişti bile ve Japon animeleri, bir numara olan ABD animelerinden büyük ölçüde etkilenmişti.
Manga Nedir? Renkli Tarihi ve Türleri
Modern manga’nın babası olarak kabul edilen Osamu Tezuka, 1963 yılında bir adaptasyon olan Astro Boy’un (鉄 腕 ア ト ム, Tetswuan Atomu) başarısıyla ünlü hale gelmiştir.
Jungle Emperor Leo (ジ ャ ン グ ル 大帝, Janguru Taitei), ilk kez 1965 ve 1966 arasında yayınlandı…
60’lar da 1967’de Cadı Sally (魔法 使 い サ リ ー, Mahōtsukai Sarī), 1969’da GeGeGe no Kitarō (ゲ ゲ ゲ の 鬼 太郎) ve 1969’da Sazae-san (サ ザ エ さ ん) gibi serilerle anime gitgide popüler oldu. 45 yıldan fazla yayınlanan Sazae-san, en uzun animasyon tv serisi olarak Guinness dünya rekoruna da sahip. Bugün hala televizyonda rastlamak mümkün ve izlemek de eğlenceli! 🙂
Bugün, animasyon dünyasının en güçlü şirketlerinden biri olan Studio Ghibli gibi hem çocuklara hem de büyüklere hayranlıkla izlenecek animeler yaratan şirketlerle animeler, günlük kültür içinde gelişerek yerini aldı…
Osamu Tezuka Kimdir?
1960’larda ¨Astro Boy¨ adlı ilk modern animasyonu yaratan Osamu Tezuka, adından özellikle bahsetmeden olmaz elbette. Japon yazar ve yapımcılar bu örneği takip ederek 80’li yıllara kadar birçok yerel anime üretti.
Gün geçtikçe yayılan ve artan anime örnekleri ile Japon animesi, dünya çapında yayıldı.
Bugün, Pokémon ya da Sailor Moon dediğimizde çocukluk anılarına dönmeyen var mı? Özellikle benim jenerasyonum için nasıl eğlenceli olduğunu tahmin edebiliyorum. 🙂
Seslendirme
Japonya’da anime hayranları, yönetmenlerin yanı sıra seslendirme sanatçılarına da büyük hayranlık duyuyor. Ses aktörleri veya seiyū (声優); Japonya’da, normal aktörler-oyuncular kadar popüler ve ünlüdür.
Animelerde sevilen karakterlere sesleriyle hayat veren bu sanatçıların bir çoğu kendi hayran kulüplerine sahiptir. O kadar ki, bazı hayranlar sadece en sevdikleri seiyū’lerin sesini duyabilmek için bu seslendirmecinin yer aldığı animeleri izleyebiliyorlar…
Tam bu noktada hatırlayalım, Otaku Nedir? 🙂Otaku Kültürü: Eğlenceden Fazlası
Popülerlik
1980’lerde Japon animesi, yeni nesil yönetmenler sayesinde görsel kalitenin artmasıyla daha da gelişmiş.
1985 yılında, Studio Ghibli’yi en popüler şirketlerden biri haline getirerek yarattığı animelerle tüm dünyada adından söz ettiren Hayao Miyazaki bu tarih içerisinde şüphesiz en önemli isimlerden biri.
Tüm dünyanın izlediği bir çok filmin yaratıcısı Miyazaki, 2003 yılında ¨Ruhların Kaçışı¨ (Spirited Away – 千と千尋の神隠し) filmi ile ¨en iyi animasyon filmi¨ Oscar’ı da dahil olmak üzere hem Japonya hem de uluslararası bir çok ödül kazandı.
Yine bu nesli yönetmenlerinden biri olan Isao Takahata… Özellikle ¨Kabuktaki Hayalet¨ animesini duymayan kaldı mı? Sonraları başrolünde Scarlett Johansson’ın da yer aldığı bir filme de dönüştürülen anime adından oldukça söz ettirenler arasında…
Yeni Başlayanlar İçin Öneriler
Çok anime izleyen biri değilim. Fakat izlediklerimi de özenli seçtiğimden mi bilmem fakat bildiğim animeleri sıkça duyarım… İşte bunlardan birkaçı, umarım hayal kırıklığına uğratmam! 🙂
- Kakegurui
- Aggretsuko
- Flavors of Youth
- Your Name
- My Neighbor Totoro
- Elfen Lied
- A Whisker Away
- Ghost in the Shell
- Anohana: The Flower We Saw That Day
- In This Cornor of the World