Fotoğraf; street-academy.com
Japon kaligrafi sanatı Shodō (書道), Japonya’nın geleneksel sanatlarının en tanınmış ve popüler olanlarından biri. Kelime anlamı; ¨yazma yolu¨ olarak çevrilebilir.
Shodō, çok uzun bir tarihe sahiptir. Bugün hala uygulanan ve ilkokullardan üniversitelere kadar popülerliğini koruyan bir sanattır.
Tarih ve Gelenek
Japon hat sanatının ana odağı basitlik ve estetiktir. Zihin ve beden arasındaki bağlantıdır.
Japon hat sanatının, Çin’den Japonya’ya tanıtılması 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Başlangıçta Japonya’daki kaligrafi tarzı Çin formundan oldukça etkilenmiş. Sanatı öğrenmek için Çin şiirleri ve metinlerini kopyalayarak başlamışlar.
Heian döneminde Japon yazı sistemi gelişmesiyle Çince karakterler (漢字, kanji) kullanılmaya başlanmış. y,Yeni bir karakter türü: kana (hiragana ひ ら が な ve daha sonra katakana カ タ カ ナ) oluşturuldu. Bu ek karakterlerle hat sanatı da Japonya’ya özgü bir tarza dönüşmüş.
Shodō, Zen Budizmi ile yakından bağlantılı olarak fikirlerinden ve değerlerinden etkileniyor. Bu yüzden Japon kaligrafi sadece karakter veya kelime yazmanın ötesine geçiyor. Gerçek hat sanatının anahtarı, ¨zihni ve ruhu birlikte çalıştırmak ve kalple yazmak¨ olarak ifade ediliyor. Ayrıca yazma yolunun aydınlanmaya giden yol olduğu söylenir.
Hat sanatı genellikle Zen Budist rahipleri tarafından uygulanmaktadır. Japon filozof Nishida Kitaro, Zen kaligrafisinin sürekli pratikle gerçekleşemeyeceğini söylemiş. Zen kaligrafisi yazmak için zihin açık olmalı ve karakterler zahmetsizce akmalı. Bu zihin durumu için ¨bilinçsiz bilinç¨ anlamına gelen kanji kullanılır (無心). Japon hat yazarken, zihninizi temizlemeli ve sadece yazdığınız kelimelerin anlamlarına odaklanmalısınız.
Fırça darbeleri düzeltilemediğinden yazan kişinin de sadece bir şansı var…
Stiller ve teknik
Japon kaligrafisinde üç temel stil var;
Standart blok yazı tipine kaisho (楷書) denir.
Bu, tüm yazma stillerinin temeli olarak kabul edilir ve kaligrafi öğrencileri her zaman bununla başlar. Bu stil, bir klavyede veya günlük el yazısında görebileceğiniz şekillere benzer. Önce kaisho’da ustalaşıp, daha sonra sanatsal yazı stilleri öğrenmeye devam edebilirsiniz.
Gyōsho (行書) yarı italik, daha az resmi bir stildir.
Bu, daha az köşeli karakterlere sahip daha akıcı bir stildir. Her vuruş akmalı ve bir sonrakine devam etmelidir. Karakterler arasındaki ilişki önemlidir.
Okunması en zor olan, aynı zamanda en soyut olan stile sōsho (草書) denir. Aynı zamanda ustalaşması en zor hat stili. Karakterler birbirine akar, yani daha az fırça darbesi kullanılır. Sōshos el yazısı stili, rüzgarın çimlerin içinden esmesi şeklini taklit etmeli derlermiş.
Odak noktası, yazılı metni okumak ve anlamaktan ziyade duygular ve estetik…
Araçlar
Kullanılan bir kaç farklı araç vardır ancak 4 tanesi olmazsa olmaz. Bu 4’lüye “çalışmanın dört hazinesi” denir (文房四宝, bunbōshihō).
Fırça (筆, fude)
Mürekkep (墨, sumi)
Kaligrafi kağıdı (和 紙, washi)
Mürekkep çubuğunu öğütmek için su ile bir mürekkep taşı (硯, suzuri)
Bunun yanında farklı araçlar da kullanılıyor.
Kağıt ağırlıkları (文 鎮, bunchin), yazarken kağıdı sabit tutmaya yarayan bir mat (下 敷 き, shitajiki), hattatın kişisel bir mühür (印, in)…
Japonya’ya geldiğinizde bu sanatı deneyimleyebileceğiniz atölyelere mutlaka göz atmanızı öneririm. Fakat oldukça zor olduklarını da belirtmekte fayda var. 🙂