Kanaya Hotel History House (金谷ホテル歴史館, Kanya Otel Rekishikan).
Nikko Kanaya Otel’e ait ve ziyarete açık tarihi bir yapı. Yüzyıllar öncesinin yaşamını hayal etmek için güzel bir nokta olan bu eve giriş biletlerini hemen yanında bulunan bir kafeden alıyorsunuz.
Nikko; Unesco Dünya Mirası Bölgesi – 1
Ardından bilet olarak verilen coin’i kullanarak turnikeden geçip ayakkabılarınızı çıkarıyor, terliklerinizle evin içine adım atabiliyorsunuz (Japonya’daki neredeyse her müzede aynı uygulama söz konusu)…
1872 yılında, otele ait bir misafirhane olarak kullanılan fakat otelin dışında yer alan bu eve batı dünyasından da bir çok ziyaretçi gelerek konaklamış. Bunlardan bazıları Albert Einstein ve Isabella Bird…
İki katlı olan yapı içerisindeki karmaşık koridorlar, pencerelerin açıldığı manzalarla keşfetmeye değer. Yapı içerisinde fotoğraf çekmenin yasak olması nedeniyle paylaşamasam da bahçesinden görüldüğünde bile değerinin anlaşılabileceğini tahmin ediyorum. 🙂
Burada, özellikle bahçede epey vakit geçirdikten sonra tapınakların olduğu alana başladık!
İlk durağımız; Rinnoji Tapınağı (輪王寺).
Nikko’nun en ünlü ve önemli kabul edilen tapınağı. Nikko bölgesini Budizm ile tanıştıran keşiş Shodo Shonin tarafından 8. yüzyılda kurulmuş.
Ayrıca burada, Nikko’da kutsal sayılan 3 dağ tanrısının heykelleri dikkat çekiyor.
Tapınağın rahibinden detaylı bilgi almak, oturup tapınağın hikayelerini dinlemek mümkün…
Tapınak girişi boyunca, yüzlerce taş fener görmek mümkün. Bu fenerler, o zamanki büyük aileler tarafından tapınağa yerleştirilmiş. O dönem her aile, kendisine ait bu taşa kadar yaklaşabiliyormuş tapınağa. Ana salonun hemen dibinde bulunan 3 sağ, 3 sol olmak üzere toplam 6 taş fener ise en büyük ve önemli ailelere ait. Fakat yine de bugün içeriye girip atmosferini içine çekebildiğimiz ana salona girebilen bir aile yok…
Ayrıca Nikko dağlık bir alan olduğu için geceleri bu fenerler, bölgenin aydınlatılmasını da sağlıyormuş.
Devamı gelecek…