Bir önceki yazımda bahsettiğim Kamakura’dan kısa ve keyifli – nostaljik bir tren yolculuğu ile ulaşabileceğiniz ada Enoshima…
Ana karaya bağlanan köprüden yürüyerek devam edince işte adadayız!
Köprüden çıkan yolu dümdüz takip ettiğimizde yine lokal lezzetlerle donatılmış bir sokak ve sonunda bir tapınak bulunuyor.
Tapınak yüksek merdivenlerin ucuna kurulmuş. Buraya çıkamayacak kadar yorulduğumuz için o gün burayı es geçmiştik.
Kısa bir sokak burası. Tapınağı gördükten sonra yağmurun hızlanmasıyla geri dönmeye karar verdik biz de.
Dönüş yolunda Hello Kitty mağazasına denk gelince buranın özel karakterlerinin de fotoğraflarını çekmeden olmaz dedik. 🙂
Mağaza inanılmaz, aklınıza gelebilecek neredeyse her ürün Hello Kitty markasıyla üretilmiş. (Japonya’da bu mağazalardan çok bulunuyor. Birine denk geldiğinizde bir bakmadan ayrılmayın)
Sokaktan ana meydana gelince acıktığımızı farkedip ne yiyeceğimizi düşünmeye başladık.
Bir adaya düşünce balıktan daha iyi bir seçenek görünmüyor. Fakat buranın balıkları bir başka… İlk kez yemeklere çekinerek yaklaştım burada, yalan yok! Ama bunun da sonu mutlu bitti. 🙂 Neler mi yedik?
Miso çorbası, turşular ve şu üzerinde yaprak olan tabak; Shirasu Donburi. Shirasu balıkları ile hazırlanmış pilav kasesi yani. Meraklısı balıkları inceleyebilir. 🙂
Midyeler. Dolma değil tabi ki. Sağdaki normal… Soldakine gelince; yanındaki çubuğu kullanarak içerisinden çıkarıp yeniyor. Görüntüsü her ne kadar itmiş olsa da denedim ve pişman olmadım! (Daha sonra başka yerlerde de bir kaç kez yedim)
Kötü göründüğünü düşünebilirsiniz fakat tümü gerçekten lezzetli!
Denemeden önyargıyla yaklaşmanızı tavsiye etmem. o benim hatam oldu 🙂
Karınlar doyduktan sonra artık eve dönebiliriz dedik ama köprünün olduğu yerdeki sahilde festivale denk gelince ¨biraz müziğimizi dinleyip geçelim¨e döndü durum…
Sıcak fakat yağmurlu bir günü daha yeni tatlarla bitirdik!